VÜCUTTA OLUŞAN ÇATLAKLARIN GLOBAL YAKLAŞIMLA TEDAVİSİ
İnsanoğlunun vücudunda oluşan çatlaklar, insanlık var olduğundan beri olagelen bir hakikattir. Modern dünyanın değişen tüketim ve hayat alışkanlıklarında daha da artış gösteren bir sağlık problemidir. Hele günümüzde insanın dışa dönük yaşam tarzı ile aslında kendisine dönüp kendini daha da inceler hale gelmiştir. Görselliğin toplumda çok önemli bir sosyolojik gerçek olması ile bu problem daha da can sıkıcı hale gelmektedir. Bu sorun artık bayanların olduğu kadar erkeklerin de sorunu haline gelmiştir.
Çatlaklar özellikle; Gelişim döneminde (ergenlik dönemi), gebelik (özellikle son 2-3 ay), genetik sebepler , hormonal değişim ve dışardan hormon kullanılması(kortizon burada başat sebeptir), aşırı kilo alma, hızlı kilo alıp verme, yanlış beslenme, kortizon hormonu salan hastalık (Cushing sendromu) gibi sebeplerden dolayı oluşur.
Genelde omuz, sırt, kollar, meme, dekolte, karın, popo ve üst bölgesi ,bacaklar, uyluklarda daha çok ortaya çıkar. Aslında cildin çok gerildiği bölgelerde elastik, kollojen gibi bağ dokularının yapısı bozulup ciltte yırtılmalar oluşuyor. İlk oluştuğunda rengi pembe -mor, kırmızımsıdır. Zaman geçtikçe beyaz sedefimsi renge döner.çatlak ne kadar yeni ise tedavi başarısı da o oranda yüksek oluyor.
Oluşmaması için pek net bir koruyucu yöntem olmamakla birlikte söylediğimiz riskli dönemlerde cildi nemlendirmek çok önemlidir.
Hekimler olarak yakın bir zamana kadar bu sorunun tedavisi hayli canımızı sıkıyordu. Çünkü başarı şansımız çok çok düşüktü. Değişen dünya ve gelişen bilimle paralel olarak tedavi açısından alternatiflerimiz de gelişip artmıştır. Dünyada uygulanan tedavi yöntemleri; Yeni nesil platform halinde lazerler olan Erbiyum Glass lazer, İğneli radyofrekans (altın iğne), manyetik dalga ile cildin içine nüfuz eden ürünleri veren Biodermogenes, LED ışığı, Mezoterapiler, PRP ve önceleri kullandığımız Fraksiyonel CO2 lazer, Erbiyum lazer, Dermapen, Dermarollerdır.Bu yeni yöntemlerin avantajı işlemden sonra ciltte yanık gibi görüntü olmaması,daha efektif olmasına rağmen oluşacak hafif kızarıklık çok daha kısa sürede geçiyor.
Temelde bu tedavi yöntemlerinin amacı; Cildin yüzeyel ve derin katmanlarında kanlanmayı ve oksijenasyonu arttırmak, derinin yüzeyel ve derin katmanlarında,lazer ve radyofrekans enerjisi ile ısı hasarlı mikro düzeyde kolonlar oluşturarak elastin, kollojen gibi yapısı bozulmuş bağ dokusunu arttırmak ve onarmak, deri renginin normalleştirilmesi, hücrelerin yenilenme kabiliyetini arttırmak çoğu son geliştirilen tedavi yöntemlerini kombine olarak (son saydığımız 3-4 yöntemi bir arada) kullandığımızda tedavide başarı şansımız bizim yüzümüzü güldürecek hastalarımızın da tedaviden memnuniyetini çok arttıracak sonuçlar almaktayız. Tek başına bir yöntem genelde yetersiz kalmaktadır. Artık çatlaklardan korkmuyoruz. Biz de mutluyuz, hastalarımız da…